Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle bugün İstanbul Kadıköy’de bir araya geldi.
General Asım Gündüz Caddesi üzerinde bulunan Süreyya Operası önünde toplanan kadınlar, 14.00’da Kadıköy İskele Meydanı’na doğru yürüyüş yaptı.
Kadınların oluşturduğu kortej, “Yürüyoruz kadınlar, şiddetsiz, sömürüsüz ve eşit bir dünya için yürüyoruz” sloganlarıyla Kadıköy Kadıköy İskele Meydanı’na ulaştı. Yürüyüş sırasında çok sayıda polis kadınların çevresinde yer aldı. Kadınların geçtiği güzergah boyunca polis ablukası oluşturuldu.
‘ETKİN BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMÜYOR’
Rıhtımda toplanan kadınlara seslenen KCDP Genel Başkanı Fidan Ataselim, “Kadın cinayetleri artıyor. Her gün kadınlar erkekler tarafından öldürülüyor. Kendi hayatına karar vermek isteyen kadınlar, eşitlik ve özgürlük isteyen kadınlar öldürülüyor. Yıllardır biz kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi sürdürürken kadın cinayeti demeyen yetkililer bugün bizlerin sayesinde kadın cinayetleriyle ilgili konuşuyor. Maalesef artık kadınlar sadece öldürülmüyor. Bu cinayetler gizleniyor. İntihar süsü veriliyor. Kadınlar sürekli pencerelerden, balkonlardan atılıyor. Etkin bir soruşturma yürütülmüyor. Yani toprağın altına sadece kadınları gömmüyorlar, gerçekleri de kadınlarla birlikte gömüyorlar. Şüpheli ölümleri de onların gündemine yine biz sokacağız. Biz asla intihar denileni şüpheli bırakmayacağız. Kadın cinayetlerini durduracağız” dedi.
‘BİZ KAÇ GENELGE GÖRDÜK, UYGULATMADIK’
“25 Kasım olunca kadına yönelik şiddetle ilgili genelge çıkarma vakti gelmiş Cumhurbaşkanlığı’nın” diyen Ataselim, şunları söyledi: “Bizler kaç genelge gördük. Şimdi bir de 2006’da yayınlanan töre ve namus cinayetlerini önlemeye ilişkin kapsamlı genelgeyi bile kaldırdılar. Cumhurbaşkanı 25 Kasım’da bir konuşma yapmış. Dün devrim diye nitelediği 6284 ve kadına yönelik şiddetle ilgili kazanımların örselenmesine izin vermeyeceğiz demiş. Cumhurbaşkanı, geç bunları artık geç. Kaç eylem planı, kaç söz, kaç genelge geçti. Uygulama görelim biz, uygulama. Bir de her fırsatta demezler mi ‘İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin olumsuz etkisi olmamıştır’ diye. Veriye ve kanıta dayalı politika diyorlar ya alın size kanıt. İstanbul Sözleşmesi artık yok diye karakollardan geri gönderilen kadınlardan bu zihniyet utansın. ‘Sözleşme yok artık’ denip 6284 uygulanmadığı için korunmayıp öldürülmüş kadınlardan utansınlar. Çantalarından koruma kararı çıkan öldürülen kadınlardan, şüpheli bırakılmış cinayetlerden utansınlar. ‘Aile aile’ diyorsunuz ya her birinin acılı ailelerinden de mi utanmazsınız? Bir de her fırsatta hedef gösterdiğiniz LGBTİQ+’ların öldürülüyor olmasından hiç utanmazlar. Nafakayı tartışmaya açıp erkeklerin mağduriyetini anlatan Aile Bakanı ise kadın cinayetleriyle ilgili tek kelime dahi etmiyor. ÇEDES protokolü ile camide olması gereken imamlar okullarda. Karma eğitimi tartışmaya açıp kız okullarını gündeme getiren Milli Eğitim Bakanı. ‘Anayasa’nın din ve inanç hürriyeti ile ilgili maddesini değiştireceğiz’ diyen, ‘aile hukukunu siz baştan ele alacağız’ diyen kendileri. Bizler çocukların geleceği için de kadınların özgürlüğü için de LGBTİQ+’ların eşitliği için de laiklikten asla vazgeçmeyeceğiz.”