Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, YÖK tarafından Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Yerleşkesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) değerlendirme toplantısında, YÖK’ün 2021’de belirlediği Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı’nın 23 üniversiteyle başarıyla yürütüldüğünü ifade etti.
Program kapsamındaki üniversitelerin performanslarının kurul bünyesinde oluşturulan İzleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından yıllık olarak takip edildiğini hatırlatan Özvar, sıralamaların her yıl kasım itibarıyla kamuoyu ile paylaşıldığını dile getirdi.
Araştırma üniversiteleri arasında yaşanan tatlı rekabetin uluslararası üniversite derecelendirme kuruluşları tarafından her yıl yayınlanan dünya üniversite sıralamalarına, özellikle son 2 yılda olumlu biçimde yansıdığını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Özvar, bunun için emeği geçenlere teşekkür etti.
12. Kalkınma Planı’nda yer alan yükseköğretimle ilgili hedeflerden birisinin de Dünya Akademik Başarı Sıralamalarında ilk 500’de yer alan üniversite sayısını 2028’de 10’a çıkarmak olduğunu hatırlatan Özvar, “Ben inanıyorum ki araştırma üniversitelerimizin tamamı, fiziksel altyapıları ve sahip oldukları akademik insan kaynağı ile önümüzdeki 5 yılda ilk 500 içerisinde yer alma potansiyeline sahiptirler. Son yıllarda artan uluslararası öğrenci hareketliliğinde bu tür değerlendirmelerin fevkalade önemli olduğunu görüyoruz.” diye konuştu.
Ön ödeme limitleri 10 katına kadar aktarılabiliyor
YÖK Başkanı Özvar, Araştırma Üniversiteleri Destek Programı çerçevesinde 2022’den itibaren YÖK tarafından araştırma kapasitesi, araştırma kalitesi, etkileşim ve işbirliği boyutlarında 32 performans göstergesiyle yapılan değerlendirme sonuçlarına göre Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca araştırma üniversitelerine yıllık kaynak tahsis edildiğini ve üniversitelerin eşleştirildikleri bilim alanlardaki bilimsel araştırma projelerinin desteklenmesinde bu kaynağı kullandıklarını anlattı.
Özvar, Bilimsel Araştırma Projesi (BAP) Yönetmeliğinde 2022’de yaptıkları değişiklik sayesinde destek kapsamındaki projeler için ön ödeme limitlerinin 10 katına kadar aktarılabildiğini dile getirdi.
“Destek programı uygulamasına ısrarla devam edeceğiz”
ADEP kapsamında üniversitelere 2024’te 400 milyon lira ödenek tahsis edildiğini belirten Özvar, “üniversitelerin kendi kaynaklarından aktaracakları rakamlarla 327 projeye, 503,9 milyon lira bütçe aktarımı yapılacağını” bildirdi.
Yükseköğretim Kurulu olarak kalite odaklı anlayışı temel misyon edindiklerini ve bu amaçla araştırma üniversitelerine yönelik destek programlarının uygulanmasına ısrarla devam edeceklerinin vurgulayan Özvar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm üniversitelerimizin araştırma kapasite ve kalitesinin artırılmaya ihtiyacı var. Son 5 yıllık veriler, daha nitelikli yayın sayısında ciddi bir artış olduğunu gösteriyor. Ancak dünyadaki büyük bilim çevreleriyle mukayese edildiğinde hala bilhassa Q1 Q2 yayınları konusunda ciddi mesafe kat etmemiz gerekiyor. Yıllık 45-46 bin düzeyinde olan bilimsel doküman sayısını yayın kalitesinden ödün vermeden biraz daha artırılmasına ihtiyaç vardır. Bunu yapacak kurumların başında araştırma üniversitelerimiz gelmektedir.”
“Yeni destekler konusunda görüşmelerimiz devam ediyor”
Özvar, TÜBİTAK ile yaptıkları görüşmeler sonucunda, geçen yıl ilk defa TÜBİTAK Stajyer Araştırmacı Burs Programında (STAR), ADEP kapsamındaki projelere özel çağrıya çıkıldığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“19 devlet araştırma üniversitemiz ADEP projelerinde çalıştırılmak üzere 144 lisans bursiyer başvurusu alındı. 2023 yılı ADEP Projelerinde bu sayı 157’ye yükseldi. Araştırma üniversitelerimize yönelik yeni destekler konusunda TÜBİTAK’la görüşmelerimiz devam etmektedir. Önümüzdeki yıllarda bursiyer sayısını artıracağız.”
Özvar, araştırma üniversitelerinin gerek insan kaynağı ve gerekse araştırma altyapıları bakımından desteklenmeleri konusunda başta Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı olmak üzere ilgili kurumlara teşekkür etti.
“Üniversitelerimizin Ar-Ge faaliyetlerini genişletmesini istiyoruz”
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ise ADEP ile araştırma üniversitelerine, yıllık performanslarını dikkate alarak bilimsel araştırma projeleri için kaynak tahsisi yaptıklarını hatırlattı.
Bu çerçevede, araştırma üniversitelerine 2022’de 100 milyon lira olarak tahsis ettikleri ödenek tutarını 2023’te 250 milyon liraya yükselttiklerini belirten Şenel, şöyle devam etti:
“Bu yıl için bu rakam 400 milyon lira olarak Bütçe Kanunu ile belirlenmiş oldu. Cumhurbaşkanımızın olurlarıyla üniversitelerimizin performansları ve uygulama sonuçlarını dikkate alarak ödenek tahsislerini yakın zamanda gerçekleştirmeyi ve ödeneği üniversitelerimize aktarmayı planlıyoruz. Ödenek artışlarıyla araştırma üniversitelerimizin Ar-Ge faaliyetleri ve nitelikli insan gücü yetiştirmesine yönelik imkanlarını genişletmesini, milli politika ve hedeflerimize hizmet edecek çalışmalarını artırarak sürdürmesini bekliyoruz.”
Yeşil ve dijital dönüşüm kamu politikalarında ön planda
Ülkelerin sosyo-ekonomik yönden gelişmelerinde bilim, teknoloji ve yenilik faaliyetlerinin önemli bir itici kuvvet olduğuna işaret eden Şenel, bu alanda son yıllarda yeşil ve dijital dönüşüme yönelik ikiz dönüşüm yaklaşımının kamu politikalarında ön plana çıktığını bildirdi.
Bu bağlamda meselenin küresel düzeydeki boyutunun, risklere karşı işbirliği yaklaşımının harekete geçirilmesi, sürdürülebilirlik, yeşil büyüme ve dijital dönüşüm alanında uluslararası, çok taraflı işbirliklerinin sağlanması olduğunu anlatan Şenel, konunun ulusal düzeydeki boyutunun ise fiziki, teknik ve sosyal zorluklara yönelik finansman modellerinin kurgulanması, daha etkin değerlendirme ve izleme sistemlerinin oluşturulması olduğunu bildirdi.
Bu noktada araştırma kariyer yolculuklarının daha ilgi çekici, kapsayıcı ve sürdürülebilir hale getirilmesine yönelik politikaların da önem kazandığına dikkati çeken Şenel, bunun için de araştırma nosyonunun ve araştırmaya yönelik verilere açık erişimin teşvik edilmesinin bir diğer önem verdikleri konu olduğunu vurguladı.
Türkiye’de bilim, teknoloji ve yenilik alanında son yıllarda önemli politika ve yatırımların hayata geçirildiğini, önemli ilerlemeler sağlandığını belirten Şenel, şöyle devam etti:
“Bilim, teknoloji ve yenilik alanındaki temel göstergelere baktığımızda Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı 2002’de yüzde 0,51 iken, 2022’de yüzde 1,32’ye çıkmıştır. Tam zaman eşdeğeri cinsinden AR-GE personeli sayısı 2002’de 28 bin 964 iken 2022’de 272 bin 638’e ulaşmıştır. Aynı dönemde, yükseköğretimde AR-GE harcamalarının milli oranı da artmış, 2002’de yüzde 0,33 olan oran, 2022’de yüzde 0,45’e çıkmıştır.”
Bu gelişmelerle, AR-GE harcamalarının niteliğinin ve katma değerinin artırılması, AR-GE insan gücünün sayı ve nitelik olarak daha yüksek seviyelere çıkarılması ihtiyacının sürdüğüne dikkati çeken Şenel, bu yıl 12. Kalkınma Planı dönemine girildiğini, planın, “istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi”, “yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim”, “nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum”, “afetlere dirençli yaşam alanları, sürdürülebilir çevre” ve “adaleti esas alan demokratik iyi yönetişim” olmak üzere 5 ana eksenden oluştuğunu kaydetti.
Kalkınma Planı’nın, katılımcı bir yaklaşımla kamu kesimi, özel kesim, sivil toplum temsilcileri ile akademik çevrelerin katkılarıyla hazırlandığını belirten Şenel, 60 özel ihtisas komisyonu ve 27 çalışma grubunun oluşturulduğunu, bu kapsamda gerçekleştirilen toplantılara yaklaşık 8 bin 500 kişinin katılım sağladığını söyledi.
Üniversitelerin çalışma alanlarını kapsayan “AR-GE ve yenilik ekosisteminin güçlendirilmesi” ve “yükseköğretim” başlıklarında da iki özel ihtisas komisyonunun oluşturulduğunu anlatan Şenel, bu kapsamda gerçekleştirilen toplantılarda üniversitelere ilişkin gelecek vizyonu ile politika ve hedeflerinin ele alındığını söyledi.
Bilim, teknoloji ve yenilik politikaları bağlamında 12. Kalkınma Planı’nda, bilgi üretmeye yönelik sorgulama, araştırma, öğrenme, geliştirme istek ve düşünce sistematiğini tüm düzeylerde yaygınlaştıran, etkin işleyen bir bilim, teknoloji ve yenilik ekosisteminin vurgusunun yapıldığını aktaran Şenel, “Bu ekosistemin, katma değeri yüksek ürün ve hizmet geliştirme kapasitesini artıran, toplumsal zorluklara çözüm üreten, ikiz dönüşümü destekleyen, insan odaklı, çevik, işbirliğine dayalı oluşturulmasının altını önemle çizmekteyiz. Özellikle yükseköğretim kurumlarımızın söz konusu ekosistem içerisinde araştırma ve bilgi üretme kapasitelerinin artırılması ana hedefimiz olmuştur.” diye konuştu.
12. Kalkınma Planı’nda bu alandaki başlıkların başta YÖK Başkanı Erol Özvar olmak üzere üniversitelerin öz verili çalışmalarla belirlendiğini ifade eden Şenel, “Planda, üniversiteler ile ilgili olarak, araştırmacı insan kaynağı kapasitesi ve niteliğinin güçlendirilerek araştırma kariyerlerinin çekiciliği ve sürdürülebilirliğinin artırılması, üniversitelerin bilimsel araştırma kapasitesinin artırılarak AR-GE ve yenilik faaliyetlerindeki rollerinin güçlendirilmesi, temel bilimlerde nitelikli araştırmacı kapasitesinin ve araştırma faaliyetlerinin, öncelikli sektörler ve teknoloji alanlarındaki ihtiyaçlara yönelik artırılması, araştırma altyapılarının öncül araştırmalar yapan, nitelikli insan gücü istihdam eden ve özel sektörle işbirliği içinde çalışan bir yapıyla Ar-Ge ve yenilik ekosistemindeki etkinliklerinin artırılması gibi politikalar benimsenmiştir.” diye konuştu.
Planda bu politikalara ilişkin somut tedbirler öngördüklerini aktaran Şenel, şöyle devam etti:
“Üniversitelerimiz bünyesinde Ar-Ge projesi yürüten araştırmacıların projelerdeki idari ve mali süreçlerinin kolaylaştırılması bu tedbirlerin başında gelmektedir. Benzer şekilde, doktora ve doktora sonrası araştırmacılar için çalışma ve araştırma imkanlarının iyileştirilmesi özel önem verdiğimiz bir tedbir olarak yerini almıştır. Planda yer alan önemli bir diğer tedbirimiz de uygulama-araştırma merkezlerinin ve teknolojik araştırma merkezlerinin farklılaşan nitelikleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak yeniden yapılandırılmasıdır. Bu politika ve tedbirlerinin hayata geçirilmesinde başta Başkanlığımız, YÖK ve üniversiteler olmak üzere birçok kurum ve kuruluşa önemli görevler düşmektedir. Umut ediyorum ki önümüzdeki dönemde sıkı bir işbirliğiyle yükseköğretim ve AR-GE alanındaki hedeflerimize bir adım daha yaklaşabileceğiz.”
“Ar-Ge desteklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz”
İbrahim Şenel, Araştırma Üniversitesi Destek Programı’nın 11. Kalkınma Planı’nda olduğu gibi 12. Kalkınma Planı’nda da yerini aldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Planda Araştırma Üniversitesi programının güçlendirilmesi ve bu programa dahil üniversitelerin özel desteklerle kapasitelerinin artırılması vurgusu devam etmiştir. Kalkınma Planı’nda yer bulan kimya, ilaç ve tıbbi cihaz, otomotiv, makine, raylı sistem araçları gibi öncelikli sektörler başta olmak üzere ülkemizin milli teknoloji hamlesinin gerçekleştirilmesinde araştırma geliştirme altyapısının öneminin farkındayız. Bu kapsamda, yapay zeka, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, siber güvenlik, ileri malzeme, robotik, biyoteknoloji, hidrojen teknolojileri, yenilenebilir enerji teknolojileri, batarya teknolojileri gibi stratejik alanlarda Ar-Ge desteklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.”